|
English Translation |
|
More meanings for karışık
mixed
adjective
|
|
karma,
karışmış,
melez,
katışık
|
complicated
adjective
|
|
karmaşık,
komplike,
çetrefilli,
çapraşık,
anlaşılması zor
|
complex
adjective
|
|
karmaşık,
kompleks,
komplike,
bileşik
|
confused
adjective
|
|
şaşkın,
kafası karışmış,
karışmış,
karmakarışık,
şaşırmış
|
blended
adjective
|
|
harmanlanmış
|
combined
adjective
|
|
kombine,
birleşik,
karma,
bileşik
|
medley
adjective
|
|
çeşitli
|
intricate
adjective
|
|
girift,
karmakarışık,
dallı budaklı
|
assorted
adjective
|
|
çeşitli,
çeşit çeşit,
çeşidine göre ayrılmış
|
composite
adjective
|
|
bileşik,
karma,
bileşikgillerden olan
|
promiscuous
adjective
|
|
rasgele,
gelişigüzel,
karmakarışık,
seçici olmayan,
ayırım gözetmeyen
|
hybrid
adjective
|
|
melez,
kırma,
azman
|
miscellaneous
adjective
|
|
çeşitli,
türlü türlü
|
involved
adjective
|
|
ilgili,
ilişkili,
karışmış,
kapsayan,
bulaşmış
|
compound
adjective
|
|
bileşik
|
disorganized
adjective
|
|
dağınık,
düzensiz,
altüst olmuş
|
obscure
adjective
|
|
karanlık,
belirsiz,
bilinmeyen,
anlaşılmaz,
ücra
|
adulterated
adjective
|
|
karışık
|
deep
adjective
|
|
derin,
koyu,
ağır,
içten,
şiddetli
|
disorderly
adverb
|
|
düzensiz,
ahlaksız,
taşkın,
gürültülü,
açık saçık
|
inextricable
adjective
|
|
içinden çıkılmaz,
kaçınılmaz
|
kinky
adjective
|
|
sapıkça,
garip,
müstehcen,
acayip,
dolaşık
|
knotty
adjective
|
|
çetrefilli,
budaklı,
boğumlu,
düğümlü,
zor
|
disordered
adjective
|
|
düzensiz,
bozuk,
kaçık,
çatlak
|
motley
adjective
|
|
rengârenk,
çeşit çeşit,
renk renk
|
unsized
adjective
|
|
numaralarına göre ayrılmamış,
kolalanmamış
|
wooly
adjective
|
|
yünlü,
yün gibi,
yumuşacık,
kıvır kıvır,
yapağı gibi
|
unclassified
adjective
|
|
sınıflandırılmamış,
gizli olmayan
|
woolly
adjective
|
|
yünlü,
tüylü,
kıvırcık,
kıvır kıvır
|
involute
adjective
|
|
içeri kıvrık,
tortop olmuş
|
mazy
adjective
|
|
dolaşık
|
turbid
adjective
|
|
bulanık,
çamurlu,
tortulu,
yoğun
|
out of square
adjective
|
|
gönyesiz,
düzensiz
|
knotted
adjective
|
|
düğümlü,
budaklı,
çetrefilli
|
disconcerted
adjective
|
|
canı sıkılmış,
telaşlı
|
inexplicit
adjective
|
|
çapraşık,
net olmayan,
açık olmayan
|
calico
adjective
|
|
basma,
pamuklu,
değişik
|
chequered
adjective
|
|
damalı,
kareli,
ekoseli,
inişli çıkışlı
|
hugger-mugger
adjective
|
|
düzensiz,
gizli
|
See Also in Turkish
Similar Words
çok şekilli
adjective
|
|
multiform,
polymorphous,
variform
|
heterojen
adjective
|
|
heterogeneous
|
çeşitli
adjective, adverb
|
|
various,
diverse,
diversified,
different,
assorted
|
bileşik
noun, adjective
|
|
compound,
composite,
combined,
complex
|
çok
prefix, noun, adjective, preposition, adverb
|
|
very,
too,
much,
so,
many
|
muhtelif
adjective
|
|
sundry
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|