|
English Translation |
|
More meanings for gayret etmek
make an effort
verb
|
|
uğraşmak
|
go for
verb
|
|
çabalamak,
bulmak,
çıkmak,
gezmeye çıkmak,
geçerli olmak
|
endeavor
verb
|
|
çalışmak,
çaba harcamak,
uğraşmak,
çabalamak
|
endeavour
verb
|
|
çalışmak,
çaba harcamak,
uğraşmak,
çabalamak
|
strain
verb
|
|
germek,
çabalamak,
zorlamak,
kasılmak,
kasmak
|
strain at
verb
|
|
çabalamak
|
strain after
verb
|
|
için çalışmak
|
hump
verb
|
|
kamburlaştırmak,
sırtında taşımak,
sırtına almak,
huzursuz etmek,
rahatsız etmek
|
hump oneself
verb
|
|
çabalamak
|
take care
verb
|
|
dikkatli olmak,
dikkat etmek,
özen göstermek,
ihmal etmemek
|
cultivate
verb
|
|
yetiştirmek,
geliştirmek,
işlemek,
ilerletmek,
ekip biçmek
|
jockey for
verb
|
|
elde etmeye çalışmak,
her yolu denemek
|
rustle
verb
|
|
gıcırdamak,
hışırdamak,
hışırdatmak,
çalmak,
çaba harcamak
|
strive
verb
|
|
çabalamak,
uğraşmak,
didinmek,
mücâdele etmek
|
study
verb
|
|
incelemek,
çalışmak,
okumak,
araştırmak,
çalışma yapmak
|
try
verb
|
|
denemek,
çalışmak,
yargılamak,
tatmak,
sınamak
|
See Also in Turkish
Similar Words
çok çalışmak
phrase, verb
|
|
work hard,
work very hard,
swot,
slog,
mug
|
elinden geleni yapmak
phrase, verb
|
|
make a hand,
try one's best,
do one's level best,
do one's utmost,
do one's best
|
kendini vermek
verb
|
|
give oneself,
abandon oneself,
apply oneself,
be caught up in,
give way
|
|
|
|
|
|