|
English Translation |
|
More meanings for davranmak
treat
verb
|
|
muamele etmek,
tedavi etmek,
işlemek,
ısmarlamak,
ikram etmek
|
act
verb
|
|
hareket etmek,
oynamak,
numara yapmak,
numarası yapmak,
rol oynamak
|
behave
verb
|
|
hareket etmek,
terbiyeli olmak,
terbiyesini takınmak,
görgülü davranmak,
çalışmak
|
proceed
verb
|
|
devam etmek,
ilerlemek,
girişmek,
dava açmak,
dava etmek
|
bear oneself
verb
|
|
davranmak
|
conduct oneself
verb
|
|
kendini idare etmek
|
comport oneself
verb
|
|
davranmak
|
cut up
verb
|
|
doğramak,
biçmek,
parçalamak,
yok etmek,
mahvetmek
|
demean oneself
verb
|
|
kendini alçaltmak,
kendini küçük düşürmek,
gibi hareket etmek
|
deport oneself
verb
|
|
hareket etmek
|
do by
verb
|
|
davranmak
|
do to
verb
|
|
davranmak
|
use
verb
|
|
kullanmak,
yararlanmak,
faydalanmak,
muamele etmek,
adet edinmek
|
See Also in Turkish
kaba davranmak
noun, verb
|
|
being rude,
rough handle,
knock about,
knock around,
snap at
|
kötü davranmak
verb
|
|
behaving bad,
ill-treat,
abuse,
discriminate against,
mistreat
|
iyi davranmak
verb
|
|
treat fairly,
treat well,
bear oneself well
|
aceleci davranmak
verb
|
|
act hastily,
high-tail
|
dürüst davranmak
verb
|
|
to be honest,
level with
|
soğuk davranmak
verb
|
|
behave cold,
keep at a distance,
keep one's distance,
discountenance,
frost
|
sert davranmak
verb
|
|
act hard,
treat harsly,
knock about,
knock around,
whale
|
Similar Words
|
|
|
|
|