|
English Translation |
|
More meanings for kurtulmak
escape
verb
|
|
kaçmak,
firar etmek,
paçayı sıyırmak,
atlatmak,
kaçıp kurtulmak
|
get rid of
verb
|
|
başından savmak,
savuşturmak,
başından atmak,
temizlemek,
öldürmek
|
be freed
verb
|
|
kurtulmak
|
get out of
verb
|
|
kaçınmak,
bırakabilmek,
sağlamak,
kazanmak
|
get away
verb
|
|
kaçmak,
sıvışmak,
yakasını kurtarmak
|
smooth away
verb
|
|
düzeltmek,
pürüzleri yok etmek,
gidermek
|
shake off
verb
|
|
silkelemek,
silkmek,
yakasını sıyırmak,
başından savmak
|
break away
verb
|
|
kaçmak,
kirişi kırmak,
ayrılmak
|
break loose
verb
|
|
ipini koparıp kaçmak
|
defecate
verb
|
|
arınmak,
dışkılamak,
arıtmak,
kaka yapmak
|
discard
verb
|
|
ayırmak,
ıskartaya çıkarmak,
bir köşeye atmak,
ıskartaya ayırmak,
terketmek
|
disengage
verb
|
|
kurtarmak,
çözmek,
salıvermek,
boşa almak,
geri çekilmek
|
dispose of
verb
|
|
satmak,
kullanmak,
halletmek,
zararsız hale getirmek,
elden çıkarmak
|
ditch
verb
|
|
hendek kazmak,
suyolu açmak,
hendekle çevirmek,
hendeğe yuvarlamak,
terketmek
|
be saved
verb
|
|
kurtulmak
|
evade
verb
|
|
kaçınmak,
savuşturmak,
kaçamak cevap vermek,
kaçamak yapmak,
sakınmak
|
extricate oneself
verb
|
|
kendini kurtarmak,
çıkmak
|
free oneself
verb
|
|
kurtulmak
|
make away with
verb
|
|
ile kaçmak,
yürütmek,
çalıp kaçmak,
ortadan kaldırmak,
yok etmek
|
pull through
verb
|
|
kurtarmak,
yardım etmek,
toparlamasını sağlamak,
iyileştirmek,
atlatmak
|
put off
verb
|
|
ertelemek,
baştan savmak,
soğutmak,
canını sıkmak,
zorla indirmek
|
quit oneself
verb
|
|
kendini kurtarmak
|
recover
verb
|
|
kurtarmak,
geri kazanmak,
iyileşmek,
toplamak,
düzelmek
|
be recovered from
verb
|
|
iyileşmek
|
be rid of
verb
|
|
kurtulmak
|
throw off
verb
|
|
çıkarmak,
üstünden atmak,
başından atmak,
çiziktirmek,
atlatmak
|
elude
verb
|
|
sıyrılmak,
anlayamamak,
kaçınmak,
kaçamak yapmak,
aklına gelmemek
|
break oneself of a habit
noun
|
|
alışkanlıktan vazgeçmek,
bırakmak
|
make a bonfire of
phrase
|
|
kurtulmak
|
get clear of
phrase
|
|
el çekmek,
ayrılmak
|
See Also in Turkish
hastalıktan kurtulmak
|
|
to get rid of the disease
|
kıl payı kurtulmak
phrase, verb
|
|
get rid of hair,
have a close shave,
escape by a hairbreadth,
have a narrow squeak,
have a close squeak
|
cezadan kurtulmak
phrase, verb
|
|
escape from punishment,
beat a charge,
save one's bacon
|
elinden kurtulmak
phrase
|
|
get rid of,
give the slip
|
güçbela kurtulmak
phrase
|
|
get rid of power,
have a close squeak,
have a narrow squeak
|
ölümden kurtulmak
phrase
|
|
get rid of death,
save one's bacon
|
kaçıp kurtulmak
verb
|
|
run away,
escape
|
ucuz kurtulmak
phrase, verb
|
|
get rid of cheap,
shave through,
get off cheap,
escape by a hairbreadth
|
sağ kurtulmak
verb
|
|
get rid of the right,
outlive
|
zor kurtulmak
phrase
|
|
get rid of,
have a narrow escape
|
Similar Words
geri çekilmek
verb
|
|
retreat,
step back,
beat a retreat,
blench,
withdraw
|
çekip gitmek
verb
|
|
go away,
vamoose,
walk off,
clear out,
clear off
|
kaçmak
phrase, verb
|
|
escape,
run away,
flee,
run,
get away
|
sessizce sıvışmak
verb
|
|
slip silently,
steal away
|
mola vermek
verb
|
|
take a break,
have a break,
rest,
take a breather,
stop over
|
sıvışmak
phrase, verb
|
|
scram,
skedaddle,
sneak out of,
nip off,
sheer off
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|