|
English Translation |
|
More meanings for sakınmak
avoid
verb
|
|
önlemek,
kaçınmak,
korunmak,
uzak durmak
|
refrain
verb
|
|
kaçınmak,
kendini tutmak
|
beware
verb
|
|
çekinmek,
kaçınmak
|
be cautious
verb
|
|
sakınmak
|
forbear
verb
|
|
sabretmek,
vazgeçmek,
kaçınmak,
kendini tutmak,
hoşgörülü olmak
|
be wary of
verb
|
|
sakınmak
|
abstain
verb
|
|
kaçınmak,
çekimser olmak,
içkiden uzak durmak
|
beg
verb
|
|
dilenmek,
yalvarmak,
rica etmek,
dilemek,
kaçınmak
|
be careful not to
verb
|
|
sakınmak
|
cradle
verb
|
|
beşiğe yatırmak,
özenle kucaklamak,
yetiştirmek,
tırpan ile ot biçmek
|
eschew
verb
|
|
kaçınmak
|
flee from
verb
|
|
çekinmek,
kaçınmak
|
flinch
verb
|
|
korkmak,
yüzmek,
kaçınmak,
çekinmek
|
hang back
verb
|
|
geri kalmak,
çekinmek,
duraksamak,
geç çıkmak
|
shuffle
verb
|
|
karıştırmak,
ayaklarını sürümek,
ayak diremek,
kâğıtları karmak,
sürtünerek gitmek
|
shun
verb
|
|
uzak durmak,
kaçınmak,
çekinmek
|
shy
verb
|
|
çekinmek,
fırlatmak,
ürkmek,
korkmak,
irkilmek
|
stow
verb
|
|
susturmak,
yerleştirmek,
istiflemek,
neta etmek,
istif etmek
|
be wary of doing
verb
|
|
sakınmak
|
evade
verb
|
|
kaçınmak,
kurtulmak,
savuşturmak,
kaçamak cevap vermek,
kaçamak yapmak
|
keep clear of
phrase
|
|
çekinmek,
kaçınmak
|
steer clear of
phrase
|
|
kaçınmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
kaçınmak
phrase, verb
|
|
avoid,
refrain,
sidestep,
spare,
abstain
|
alâkası olmamak
verb
|
|
not to be concerned about,
be far out,
have nothing to do with,
have no bearing on
|
geri tepmek
verb
|
|
recoil,
kick back,
kick,
back-fire,
recoil on
|
|
|
|
|
|