|
English Translation |
|
More meanings for atlatmak
bypass
verb
|
|
ikinci yol yapmak,
dolambaçlı yoldan gitmek,
bertaraf etmek
|
overcome
verb
|
|
üstesinden gelmek,
başa çıkmak,
halletmek,
hakkından gelmek,
başarmak
|
circumvent
verb
|
|
engellemek,
önlemek,
bozmak,
yenmek,
tuzağa düşürmek
|
get over
verb
|
|
geçirmek,
üstesinden gelmek,
başa çıkmak,
taşmak,
iletmek
|
skip
verb
|
|
atlamak,
kaçmak,
asmak,
kırmak,
kaytarmak
|
parry
verb
|
|
savuşturmak,
geçiştirmek
|
put off
verb
|
|
ertelemek,
baştan savmak,
soğutmak,
canını sıkmak,
zorla indirmek
|
come through
verb
|
|
geçirmek,
iyileşmek,
başarmak,
sonuca ulaşmak,
üstesinden gelmek
|
dish
verb
|
|
servis yapmak,
sunmak,
kandırmak,
mahvetmek,
işini bozmak
|
dodge
verb
|
|
kaçamak yapmak,
yana kaçmak,
kaçınmak,
kenara sıçramak,
fırlamak
|
escape
verb
|
|
kaçmak,
kurtulmak,
firar etmek,
paçayı sıyırmak,
kaçıp kurtulmak
|
jump
verb
|
|
atlamak,
zıplamak,
sıçramak,
sıçratmak,
zonklamak
|
let down
verb
|
|
indirmek,
düşürmek,
yüzüstü bırakmak,
hayal kırıklığına uğratmak,
rezil etmek
|
outwit
verb
|
|
kurnazlıkla yenmek,
zekâsı ile alt etmek,
keklemek, çarpmak
|
pull through
verb
|
|
kurtarmak,
yardım etmek,
toparlamasını sağlamak,
iyileştirmek,
içinden çıkmak
|
shake
verb
|
|
sallamak,
sarsmak,
silkelemek,
çalkalamak,
sallanmak
|
slip
verb
|
|
kaymak,
kaçırmak,
hata yapmak,
salıvermek,
sürçmek
|
stall off
verb
|
|
oyalamak,
kandırmak,
geciktirmek
|
take
verb
|
|
almak,
çekmek,
götürmek,
çıkarmak,
yapmak
|
throw off
verb
|
|
çıkarmak,
üstünden atmak,
kurtulmak,
başından atmak,
çiziktirmek
|
tide over
verb
|
|
üstesinden gelmek,
çıkarmak
|
turn
verb
|
|
çevirmek,
dönmek,
döndürmek,
dönüştürmek,
geçmek
|
ward off
verb
|
|
savuşturmak,
önlemek
|
beat to it
verb
|
|
önce kapmak,
önce yapmak
|
outride
verb
|
|
daha iyi sürmek
|
give the slip
phrase
|
|
elinden kurtulmak
|
See Also in Turkish
|
|
|
|
|