|
English Translation |
|
More meanings for sıkma
squeezing
noun
|
|
sıkma
|
squeeze
noun
|
|
sıkıştırma,
sıkışma,
baskı,
sıkışıklık,
kucaklama
|
extrusion
noun
|
|
kalıptan çekme,
çıkarma,
ihraç etme
|
pressing
noun
|
|
presleme,
basma,
sıkıştırma,
zımbalama,
plak
|
gripping
adjective
|
|
kavrama,
tutma,
heyecanlı,
ilginç
|
wring
noun
|
|
burma,
döndürme,
bükme
|
constriction
noun
|
|
büzme,
kısıtlama,
sıkışıklık,
boğaz,
dar geçit
|
clasp
noun
|
|
toka,
tokalaşma,
kopça,
kavrama,
el sıkma
|
harassment
noun
|
|
rahatsızlık,
usandırma,
sinirlendirme
|
See Also in Turkish
Similar Words
Nearby Translations
|
|
|
|
|
|