|
English Translation |
|
More meanings for can atmak
look forward to
verb
|
|
sabırsızlanmak,
sabırsızlıkla beklemek,
beklemek,
iple çekmek
|
crave
verb
|
|
yalvarmak,
çok istemek,
hasret olmak
|
be dying for
verb
|
|
can atmak
|
ache for
verb
|
|
yanıp tutuşmak
|
jump at
verb
|
|
üzerine atlamak,
çatmak
|
ache to
verb
|
|
yanıp tutuşmak
|
aspire
verb
|
|
çok istemek,
arzulamak,
peşinde olmak
|
die for
verb
|
|
can atmak
|
hanker
verb
|
|
arzulamak,
özlemek,
özlem duymak,
istemek
|
itch
verb
|
|
kaşınmak,
çok istemek,
kaşındırmak
|
itch to
verb
|
|
çok istemek
|
long
verb
|
|
özlemek,
arzu etmek,
özlemini çekmek,
gözlemek,
hasret kalmak
|
raring to
verb
|
|
çok istemek
|
lick one's chops
phrase
|
|
ağzının suyu akmak,
yalanmak
|
set one's heart on
phrase
|
|
kafaya takmak,
takıntı yapmak,
çok istemek
|
have an itch to
phrase
|
|
çok istemek
|
See Also in Turkish
atmak
phrase, verb
|
|
throw away,
throw,
toss,
put,
cast
|
can
noun, adjective
|
|
bell,
life,
soul,
darling,
heart
|
See Also in English
|
|
|
|
|
|