|
Turkish Translation |
|
See Also in English
given to
verb
|
|
verilen,
bağımlı,
düşkün,
meraklı
|
be given
|
|
verilmek
|
given
adjective
|
|
verilmiş,
belli,
belirlenmiş,
bilinen,
doğuştan olan
|
to
preposition
|
|
için,
göre,
karşı,
-e,
-ye
|
be
verb
|
|
olmak,
var olmak,
bulunmak,
tutmak,
durmak
|
|
|
|
|
|
|