|
English Translation |
|
More meanings for yarım yamalak
sloppy
adjective
|
|
pasaklı,
sulu,
ıslak,
cıvık,
çamurlu
|
sketchy
adjective
|
|
kabataslak,
kabaca,
eksik,
üstünkörü,
baştan savma
|
incompletely
adverb
|
|
eksik olarak,
tamamlanmadan
|
loose
adjective
|
|
gevşek,
serbest,
bol,
gevşemiş,
açık
|
perfunctory
adjective
|
|
formalite icabı,
üstünkörü,
baştan savma,
yapmış olmak için
|
slipshod
adjective
|
|
baştan savma,
özensiz,
dikkatsiz,
pasaklı
|
after a fashion
adverb
|
|
şöyle böyle
|
slovenly
adverb
|
|
şapşalca,
kılıksızca,
hırpani bir şekilde
|
glib
adjective
|
|
konuşkan,
üstünkörü,
dilli,
dil döken,
kolayca söylenen
|
superficial
adjective
|
|
yüzeysel,
üstünkörü,
dış,
iki boyutlu,
ayrıntısız
|
half-way
adjective
|
|
yetersiz
|
See Also in Turkish
yarım
prefix, noun
|
|
half,
semi-,
mezzo-,
hemi-
|
Similar Words
karmakarışık
adjective, adverb
|
|
chaotic,
embroiled,
mess,
messy,
confused
|
şapşal
phrase, noun, adjective
|
|
silly,
slovenly,
raunchy,
sloven,
a button short
|
|
|
|
|
|