|
English Translation |
|
More meanings for bıktırmak
disgust
verb
|
|
iğrendirmek,
nefret ettirmek,
bezdirmek
|
sicken
verb
|
|
bezdirmek,
hasta etmek,
mide bulandırmak,
iğrendirmek,
usandırmak
|
tire
verb
|
|
yormak,
dekore etmek,
yorulmak,
bıkmak,
usanmak
|
cloy
verb
|
|
tiksindirmek,
gına getirmek,
usandırmak,
iğrendirmek
|
crowd
verb
|
|
toplanmak,
üşüşmek,
doldurmak,
sıkıştırmak,
ısrar etmek
|
do to death
verb
|
|
işkence ile öldürmek,
katletmek,
tekrarlayıp durmak
|
irk
verb
|
|
sıkmak,
canını sıkmak
|
pall
verb
|
|
kabak tadı vermek,
usandırmak,
yavanlaşmak
|
pall on
verb
|
|
usandırmak,
kabak tadı vermek
|
wearisome
verb
|
|
usanmak,
bıkmak,
yormak
|
weary
verb
|
|
yormak,
bıkmak,
usanmak
|
give the willies
verb
|
|
sıkmak,
bunaltmak,
sinirlendirmek
|
Similar Words
|
|
|
|
|
|