|
English Translation |
|
More meanings for göğüs germek
stand up to
verb
|
|
karşı koymak,
karşısında yılmamak,
cesaretle karşılmak
|
stick up to
verb
|
|
direnmek,
karşı koymak,
kafa tutmak
|
face
verb
|
|
yüzleşmek,
bakmak,
yüz yüze gelmek,
karşı karşıya gelmek,
karşı olmak
|
breast
verb
|
|
göğüslemek
|
resist
verb
|
|
direnmek,
karşı koymak,
dayanmak,
engellemek,
karşı çıkmak
|
stand
verb
|
|
durmak,
ayakta durmak,
direnmek,
kalmak,
çekilmek
|
brave
verb
|
|
cesaretle karşı koymak,
meydan okumak
|
square up
verb
|
|
kavga vaziyeti almak
|
square up to
verb
|
|
kavga vaziyeti almak,
metânetle karşılamak
|
stand out against
verb
|
|
atılmak,
karşı koymak,
direnmek
|
survive
verb
|
|
hayatta kalmak,
kalmak,
dayanmak,
sağ kalmak,
daha uzun yaşamak
|
See Also in Turkish
göğüs
prefix, noun, adjective
|
|
chest,
thorax,
breast,
pectoral,
bust
|
germek
verb
|
|
stretch,
stretch out,
strain,
tighten,
hang on
|
|
|
|
|
|
|