|
English Translation |
|
More meanings for aksi
opposite
adjective
|
|
ters,
karşı,
zıt,
karşıt,
muhalif
|
contrary
adjective
|
|
ters,
karşıt,
karşı,
muhalif,
uymayan
|
reverse
adjective
|
|
ters,
geri,
zıt,
karşıt
|
counter
adjective
|
|
karşı,
kontra,
ters,
zıt
|
dour
adjective
|
|
asık suratlı,
ters,
inatçı
|
adverse
adjective
|
|
ters,
zıt,
karşıt,
aleyhte
|
inverse
adjective
|
|
ters,
devrik
|
contra
preposition
|
|
karşı,
karşıt
|
contra-
prefix
|
|
kontra,
karşıt
|
cross
adjective
|
|
çapraz,
kesişen,
çaprazlama,
dargın,
karşıt
|
awkward
adjective
|
|
garip,
beceriksiz,
ters,
sakar,
zorluk çıkaran
|
surly
adjective
|
|
somurtkan,
huysuz,
suratsız,
sert,
asık suratlı
|
perverse
adjective
|
|
sapık,
ters,
bozuk,
inatçı,
kötü huylu
|
moody
adjective
|
|
huysuz,
dengesiz
|
snappish
adjective
|
|
alaycı,
gıcık,
huysuz,
kızgın,
ukalâ
|
crabby
adjective
|
|
huysuz,
darmadağın,
karman çorman
|
petulant
adjective
|
|
huysuz,
alıngan,
çabuk sinirlenen
|
gruff
adjective
|
|
sert,
huysuz,
hırçın,
kaba,
boğuk sesli
|
fractious
adjective
|
|
huysuz,
ters,
inatçı,
dik kafalı,
serkeş
|
cantankerous
adjective
|
|
huysuz,
geçimsiz,
hırçın,
inatçı
|
unfavorable
adjective
|
|
olumsuz,
elverişsiz,
sakıncalı,
ters,
açık veren
|
stubborn
adjective
|
|
inatçı,
dirençli,
dik başlı,
dediğim dedik,
vazgeçmeyen
|
testy
adjective
|
|
asabi,
alıngan,
sinirli
|
bilious
adjective
|
|
huysuz,
safra ile ilgili,
öd ile ilgili
|
crotchety
adjective
|
|
huysuz,
garip,
acayip
|
unfortunate
adjective
|
|
şanssız,
bahtsız,
mutsuz,
başarısız,
tâlihsiz
|
untoward
adjective
|
|
şanssız,
uygunsuz,
yersiz,
uğursuz,
huysuz
|
peevish
adjective
|
|
hırçın,
titiz,
huysuz,
lanet
|
sullen
adjective
|
|
suratsız,
somurtkan,
kapalı,
kasvetli,
can sıkıcı
|
shirty
adjective
|
|
çabuk sinirlenir,
huysuz,
sinirli
|
crabbed
adjective
|
|
huysuz,
darmadağın,
ters,
karman çorman,
kargacık burgacık
|
doggish
adjective
|
|
köpek gibi,
homurdanan,
huysuz
|
evil
adjective
|
|
kötü,
kem,
fena,
uğursuz,
zararlı
|
unlucky
adjective
|
|
şanssız,
uğursuz,
başarısız,
tâlihsiz,
meymenetsiz
|
fretful
adjective
|
|
huysuz,
ters
|
froward
adjective
|
|
inatçı,
ters,
dik başlı,
serkeş
|
negatory
adjective
|
|
olumsuz,
reddedici,
negatif
|
refractory
adjective
|
|
ısıya dayanıklı,
dayanıklı,
inatçı,
tedavisi güç,
kolay işlenemez
|
crosspatch
adjective
|
|
aksi
|
unhappy
adjective
|
|
mutsuz,
üzgün,
yersiz,
kederli,
şanssız
|
recalcitrant
adjective
|
|
inatçı,
söz dinlemez
|
snuffy
adjective
|
|
enfiye gibi,
enfiyeli,
düzensiz,
ters
|
spleenful
adjective
|
|
huysuz,
karasevdalı,
melankolik
|
spleenish
adjective
|
|
karasevdalı,
melankolik,
huysuz
|
stroppy
adjective
|
|
küstah,
huysuz,
saygısız
|
tart
adjective
|
|
ekşi,
mayhoş,
keskin,
sert
|
wrongheaded
adjective
|
|
inatçı,
huysuz,
yanlış fikirli
|
ill-humoured
adjective
|
|
kötü huylu,
huysuz
|
ill-natured
adjective
|
|
kötü huylu,
huysuz,
ters,
sert,
zalim
|
ill-humored
adjective
|
|
huysuz,
kötü huylu
|
unfavourable
adjective
|
|
olumsuz,
elverişsiz,
sakıncalı,
ters,
açık veren
|
cross-grained
adjective
|
|
ters damarlı,
huysuz
|
bloody-minded
adjective
|
|
zalim,
gaddar,
ters
|
ill-tempered
adjective
|
|
hırçın,
kötü huylu,
huysuz
|
bad-tempered
adjective
|
|
huylu,
kötü huylu,
huysuz,
ters
|
See Also in Turkish
aksi taktirde
|
|
otherwise
|
aksi takdirde
|
|
otherwise
|
aksi halde
adverb, preposition, conjunction
|
|
otherwise,
if not,
nisi,
failing this,
or else
|
aksi ispatlanabilir
adjective
|
|
refutable
|
aksi kimse
noun
|
|
curmudgeon
|
saatin aksi yönünde
adjective
|
|
counterclockwise,
anticlockwise
|
aksi görüşte olan
adjective
|
|
contrary,
averse
|
aksi yönde
adverb
|
|
otherwise,
contrariwise
|
aksi gibi
adverb
|
|
otherwise,
unfortunately
|
aksi yöne
adverb
|
|
otherwise,
about
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|