|
English Translation |
|
More meanings for ağzı sıkı
tight-lipped
adjective
|
|
sır tutan,
dudakları kenetlenmiş
|
close-lipped
adjective
|
|
kapalı kutu
|
discreet
adjective
|
|
sağduyulu,
ihtiyatlı,
tedbirli,
ketum,
sır saklayan
|
secretive
adjective
|
|
ketum,
gizemli,
gizli kapaklı,
kapalı kutu,
bilinmezlerle dolu
|
cagey
adjective
|
|
kurnaz,
tedbirli,
sırrını söylemeyen,
kapalı kutu,
ihtiyatlı
|
incommunicative
adjective
|
|
ketum,
konuşmayan,
lâf çıkmaz
|
inexpressive
adjective
|
|
ifadesiz,
söylemez,
ifade etmez,
anlamsız
|
reserved
adjective
|
|
ayrılmış,
rezerve edilmiş,
çekingen,
ayırtılmış,
içine kapanık
|
reticent
adjective
|
|
suskun,
sessiz,
ketum,
bildiğini söylemeyen
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|
|