|
English Translation |
|
More meanings for germek
hang on
verb
|
|
asmak,
bekletmek,
beklemek,
takmak,
asılmak
|
stretch out
verb
|
|
esnetmek,
uzatmak,
arayı açmak
|
strain
verb
|
|
gayret etmek,
çabalamak,
zorlamak,
kasılmak,
kasmak
|
tighten
verb
|
|
sıkmak,
sıkıştırmak,
kasmak,
ciddileşmek,
sertleşmek
|
tighten up
verb
|
|
sertleşmek,
ciddileşmek
|
tense
verb
|
|
gerilmek
|
bag
verb
|
|
torbaya koymak,
çantaya koymak,
çuvala koymak,
yakalamak,
avlamak
|
distend
verb
|
|
gerilmek,
şişirmek,
şişmek
|
stretch
verb
|
|
uzatmak,
gerinmek,
esnetmek,
çekmek,
sermek
|
draw
verb
|
|
çekmek,
çizmek,
almak,
düzenlemek,
resmetmek
|
lift
verb
|
|
kaldırmak,
havalanmak,
yükseltmek,
yukarı kaldırmak,
topraktan çıkarmak
|
rack
verb
|
|
fıçıdan çekmek,
rafa kaldırmak,
uzatmak,
askıya asmak,
gererek işkence yapmak
|
span
verb
|
|
karışlamak,
karışla ölçmek,
uzatmak,
arabaya koşmak,
üzerine köprü kurmak
|
sprawl out
verb
|
|
uzatmak,
yaymak
|
stay
verb
|
|
kalmak,
durmak,
durdurmak,
beklemek,
ertelemek
|
string
verb
|
|
kandırmak,
takmak,
dizmek,
bağlamak,
ipe dizmek
|
tauten
verb
|
|
kasmak,
gerilmek
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|