|
Turkish Translation |
|
el-ağız varoluşuna öncülük etmek
More Turkish words for lead a hand-to-mouth existence
See Also in English
hand
noun, verb
|
|
el,
yardım,
taraf,
ibre,
parmak
|
lead
noun, adjective, verb
|
|
öncülük etmek,
kurşun,
öncülük,
önderlik,
sürmek
|
mouth
noun, verb
|
|
ağız,
dudak bükmek,
haliç,
surat asma,
tane tane söylemek
|
hand-to-mouth
adjective
|
|
kıt kanaat geçinen,
karnını zor doyuran,
yoksul
|
existence
noun
|
|
varoluş,
varlık,
hayat,
olma,
ömür
|
hand to
|
|
eline
|
to
preposition
|
|
için,
göre,
karşı,
-e,
-ye
|
See Also in Turkish
|
|
|
|
|
|