|
English Translation |
|
More meanings for acil
urgent
adjective
|
|
ivedi,
acele,
önemli,
zorunlu,
kaçınılmaz
|
immediate
adjective
|
|
hemen,
yakın,
derhal,
doğrudan,
dolaysız
|
pressing
adjective
|
|
acele,
ivedi,
sıkıştıran,
baskılayıcı,
ısrarlı
|
instant
adjective
|
|
anlık,
hemen olan,
çabuk hazırlanan,
lâhza,
ısrar eden
|
exigent
adjective
|
|
zorlayıcı,
titiz,
müşkülpesent
|
crying
adjective
|
|
ağlayan,
apaçık,
göze çarpan,
iğrenç,
ivedi
|
insistent
adjective
|
|
ısrarcı,
ısrarlı,
inatçı,
ısrar eden,
zorlayıcı
|
importunate
adjective
|
|
sırnaşık,
ısrarla isteyen,
ısrar eden
|
direful
adjective
|
|
korkunç,
dehşetli,
müthiş,
son derece
|
See Also in Turkish
Nearby Translations
|
|
|
|
|
|