|
English Translation |
|
More meanings for yakın
close
adverb
|
|
yakından,
sıkı,
kapalı,
sıkışık durumda,
sık,
bitişik,
detaylı
|
near
preposition
|
|
yakında,
samimi,
bitişik,
hemen hemen,
eli sıkı,
yaklaşık olarak,
cimri
|
close to
adverb
|
|
yakın
|
immediate
adjective
|
|
hemen,
acil,
derhal,
doğrudan,
dolaysız
|
intimate
adjective
|
|
samimi,
özel,
kişisel,
homojen,
gizli
|
imminent
adjective
|
|
eli kulağında
|
adjacent
adjective
|
|
bitişik,
komşu
|
convenient
adjective
|
|
uygun,
elverişli,
kullanışlı,
pratik
|
relative
noun
|
|
akraba,
hısım,
ilgi zamiri,
ilgi cümleciği
|
proximate
adjective
|
|
en yakın,
yaklaşık,
hemen hemen
|
approximate
adjective
|
|
yaklaşık,
benzer
|
akin
adjective
|
|
benzeyen,
akraba
|
familiar
adjective
|
|
tanıdık,
aşina,
bilinen,
alışık,
alışılmış
|
nigh
preposition
|
|
hemen hemen,
aşağı yukarı
|
akin to
adjective
|
|
akraba,
benzeyen
|
not far
adjective
|
|
uzak değil
|
contiguous
adjective
|
|
bitişik,
komşu,
sınırdaş
|
within reach
adjective
|
|
yetişilebilir
|
handy
adjective
|
|
kullanışlı,
pratik,
yararlı,
hazır,
el altında
|
inseparable
adjective
|
|
ayrılmaz,
ayrılamaz,
çok samimi
|
near at hand
adverb
|
|
yakın
|
within walking distance
adverb
|
|
yürünebilecek mesafede
|
at hand
adverb
|
|
el altında,
yakında,
hazır,
elde
|
thick
adjective
|
|
kalın,
koyu,
yoğun,
sık,
kalın kafalı
|
pending
adjective
|
|
askıda olan,
asılı,
eli kulağında,
sarkan,
karara bağlanmammış olan
|
connate
adjective
|
|
doğuştan olan,
akraba,
bitişik,
benzer
|
connexion
noun
|
|
bağlantı,
bağ,
ilgi,
ilişki,
yakınlık
|
hard by
adverb
|
|
çok yakın,
yakında,
yanıbaşında
|
by
adverb
|
|
geçişli biçimde,
geçecek biçimde,
bir kenara
|
connected
adjective
|
|
bağlı,
ilgili,
ilişkili,
birleşik,
bitişik
|
connection
noun
|
|
bağlantı,
bağ,
ilişki,
irtibat,
bağıntı
|
hard
adverb
|
|
sert,
sıkı,
aşırı,
zorla,
yanında
|
close-range
adjective
|
|
yakın mesafede
|
See Also in Turkish
yakın gelecekte
adverb
|
|
in the near future,
in the short run
|
yakın arkadaş
noun
|
|
close friend,
intimate,
alter ego,
boon companion,
crony
|
yakın zamanda
adjective, adverb
|
|
soon,
newly,
lateen
|
yakın dövüş
noun
|
|
close fight,
clinch,
infighting
|
yakın olmak
noun, verb
|
|
being close,
be in the offing,
impend,
overhang
|
daha yakın
|
|
closer
|
cana yakın
adjective
|
|
friendly,
congenial,
lovable,
warm-hearted,
amiable
|
çok yakın
adverb
|
|
very close,
close by,
at close quarters,
hard by,
well-nigh
|
en yakın
adjective, preposition
|
|
the nearest,
nearest,
next,
proximate
|
yakın çekim
noun
|
|
close-up
|
Similar Words
yakında
adjective, preposition, adverb
|
|
soon,
nearby,
near,
shortly,
at hand
|
bu civarda
adverb
|
|
in this country,
around,
around here,
near here,
hereabouts
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|