|
English Translation |
|
More meanings for belirsizlik
uncertainty
noun
|
|
kararsızlık,
şüphe,
değişkenlik,
tereddüd,
kesin olmama
|
ambiguity
noun
|
|
anlam belirsizliği,
şüpheli oluş,
iki anlamlılık
|
limbo
noun
|
|
cehennemin sınırındaki yer,
zindan,
muallak
|
indefiniteness
noun
|
|
süresizlik,
sınırsızlık,
sonsuzluk
|
vagueness
noun
|
|
belirsizlik
|
suspense
noun
|
|
muallak,
endişe,
merakta kalma,
merakla bekleme,
tereddüd
|
fuzziness
noun
|
|
uçuşma,
kabarık olma
|
haze
noun
|
|
pus,
sis,
bulanıklık,
hafif sis,
şüphe
|
troubled waters
noun
|
|
bulanık sular,
karışık durum
|
indistinctness
noun
|
|
bulanıklık,
ayırt edilemezlik
|
gloom
noun
|
|
kasvet,
hüzün,
sıkıntı,
karanlık,
sıkıntılı bakış
|
dubiousness
noun
|
|
şüphe,
kararsızlık
|
twilight zone
noun
|
|
belli olmayan durum
|
fogginess
noun
|
|
sisli olma
|
dark
noun
|
|
karanlık,
koyu renk,
gölge,
akşam,
bilgisizlik
|
generality
noun
|
|
genellik,
yaygınlık,
çoğunluk,
genel konu
|
dreariness
noun
|
|
hüzün,
kasvet,
keder,
melankoli
|
incalculability
noun
|
|
hesaplanamazlık,
değişkenlik
|
twilight world
noun
|
|
belli olmayan durum
|
doubtfulness
noun
|
|
tedirginlik,
şüphelilik,
kararsızlık
|
dreaminess
noun
|
|
hayalcilik
|
laxness
noun
|
|
umursamazlık,
gevşeklik,
ihmalcilik,
ihmalkârlık
|
laxity
noun
|
|
gevşeklik,
umursamazlık,
ihmalcilik,
ihmalkârlık
|
if
noun
|
|
şart,
şüphe
|
haziness
noun
|
|
pusluluk,
sis,
bulanıklık,
kararsızlık
|
drift
noun
|
|
sürüklenme,
sapma,
akıntı,
eğilim,
gidişat
|
equivocalness
noun
|
|
iki anlamlılık
|
Similar Words
kararsızlık
noun, adjective
|
|
instability,
indecision,
uncertainty,
unsteadiness,
vacillation
|
şüphecilik
noun
|
|
skepticism,
suspiciousness,
incredulity,
scepsis,
scepticism
|
şüphe
noun
|
|
doubt,
suspicion,
question,
uncertainty,
mistrust
|
çelişik duyguları olma
noun
|
|
have contradictory feelings,
ambivalence
|
Nearby Translations
|
|
|
|
|