|
English Translation |
|
More meanings for değersiz şey
trifle
noun
|
|
önemsiz şey,
az miktar,
küçük şey,
ucuz süs,
pandispanyalı tatlı
|
trumpery
noun
|
|
süprüntü,
saçma
|
junk
noun
|
|
hurda,
çöp,
ıvır zıvır,
döküntü,
uyuşturucu
|
rag
noun
|
|
paçavra,
çaput,
kaba şaka,
şamata,
gazete bozuntusu
|
slush
noun
|
|
sulu kar,
çamur,
sulu çamur,
eriyen kar,
makine yağı
|
cheeseparing
noun
|
|
cimri,
pinti,
hesapçı kimse
|
damn
noun
|
|
lanet,
beddua
|
falderal
noun
|
|
boş lâf,
değersiz süs
|
gold brick
noun
|
|
taklit,
uydurma,
tembel,
üşengeç kimse
|
gubbins
noun
|
|
ahmak,
ıvır zıvır
|
lemon
noun
|
|
limon,
işe yaramaz kimse
|
shoddy
noun
|
|
çaput,
züppelik,
kumaş artığı,
sökülerek yeniden örülmüş yün,
ip söküğü
|
stiver
noun
|
|
önemsiz şey
|
small beer
phrase
|
|
önemsiz kimse,
önemsiz şey,
önemsiz sözler
|
See Also in Turkish
See Also in English
|
|
|
|
|