|
English Translation |
|
More meanings for gerginlik
tension
noun
|
|
gerilim,
germe,
gerilme,
heyecan
|
strain
noun
|
|
zorlanma,
yük,
gerilme,
soy,
tür
|
stress
noun
|
|
stres,
gerilme,
vurgu,
baskı,
basınç
|
tightness
noun
|
|
sızdırmazlık,
geçirmezlik,
sıkılık,
darlık,
zorluk
|
stretch
noun
|
|
esneme,
uzatma,
gerinme,
esneklik,
genişleme
|
jitters
noun
|
|
sinirlilik,
aşırı korku
|
escalation
noun
|
|
yükselme,
kızışma,
pahalanma
|
tenseness
noun
|
|
gerginlik
|
distemper
noun
|
|
tutkallı boya,
rahatsızlık,
köpek hastalığı,
hastalık,
huysuzluk
|
frayed temper
noun
|
|
sinirleri yıpranmış olma,
sinirli ruh hali
|
the jitters
noun
|
|
sinirlilik,
heyhey
|
See Also in Turkish
Nearby Translations
|
|
|
|
|
|