|
English Translation |
|
More meanings for durgunluk
recession
noun
|
|
geri çekilme,
gerileme,
düşüş,
girinti
|
stagnation
noun
|
|
hareketsizlik,
kesatlık,
tembellik,
mıymıntılık,
cansızlık
|
stillness
noun
|
|
sessizlik,
hareketsizlik
|
slump
noun
|
|
çökme,
ani düşüş,
düşme,
ekonomik kriz,
birden düşme
|
stagnancy
noun
|
|
hareketsizlik,
kesatlık,
tembellik,
miskinlik
|
calm
noun
|
|
sakinlik,
dinginlik,
rüzgârın kesilmesi
|
inactivity
noun
|
|
hareketsizlik,
üşengeçlik,
tembellik,
tesirsizlik
|
slack
noun
|
|
gevşeklik,
boşluk,
mola,
kömür tozu,
durgun su
|
slackness
noun
|
|
gevşeklik,
boşluk,
kesatlık,
tembellik,
miskinlik
|
calmness
noun
|
|
dinginlik,
sakinlik,
soğukkanlılık
|
inaction
noun
|
|
hareketsizlik,
etkisizlik,
tembellik
|
deadlock
noun
|
|
çıkmaz,
tıkanıklık
|
inertness
noun
|
|
hareketsizlik,
cansızlık,
uyuşukluk
|
deadness
noun
|
|
kesat,
donukluk,
uyuşukluk,
bitkinlik,
duyarsızlık
|
placidity
noun
|
|
sükunet
|
backwater
noun
|
|
ilgisizlik,
durgun su
|
serenity
noun
|
|
huzur,
sükunet,
dinginlik,
berraklık
|
inanimation
noun
|
|
cansızlık,
donukluk,
sıkıcılık
|
languor
noun
|
|
bitkinlik,
halsizlik,
hamlık,
cansızlık,
sükunet
|
recessional
adjective
|
|
kapanış,
tatil,
ara,
gerileme,
düşüş
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|