|
English Translation |
|
More meanings for telaş
haste
noun
|
|
acele,
hız,
çabukluk
|
fuss
noun
|
|
yaygara,
karışıklık,
velvele,
ıvır zıvır bolluğu
|
bustle
noun
|
|
koşuşturma,
acele,
faaliyet
|
flurry
noun
|
|
sağanak,
heyecan,
ani rüzgâr,
kısa ve şiddetli yağış,
bora
|
rush
noun
|
|
acele,
hücum,
koşuşturma,
saz,
akın
|
hurry
noun
|
|
acele
|
flutter
noun
|
|
çarpıntı,
çırpınma,
heyecan,
pırpır etme,
küçük oynama
|
excitement
noun
|
|
heyecan,
coşku,
uyarılma,
uyarma
|
panic
noun
|
|
panik,
çok komik şey,
komik tip
|
alarm
noun
|
|
korku,
alârm,
tehlike işareti,
dehşet
|
commotion
noun
|
|
kargaşa,
karışıklık,
ayaklanma,
koşuşturma,
heyecan
|
pucker
noun
|
|
büzgü,
buruşukluk,
kırışık,
velvele,
heyecan
|
turmoil
noun
|
|
gürültü,
hengâme
|
flap
noun
|
|
kanat,
kapak,
çırpma,
heyecan,
çarpma sesi
|
tizzy
noun
|
|
aşırı heyecan
|
precipitation
noun
|
|
yağış,
çökeltme,
çökelme,
düşme,
acelecilik
|
precipitancy
noun
|
|
acele,
acelecilik
|
directness
noun
|
|
açıklık,
doğru gidiş,
doğruluk,
dürüstlük
|
stir
noun
|
|
karıştırma,
heyecan,
hareketlenme,
karışıklık,
patırtı
|
ado
noun
|
|
gürültü,
patırtı
|
hastiness
noun
|
|
acelecilik,
gayret,
aşırı çaba
|
fever
noun
|
|
ateş,
humma,
hararet,
heyecan
|
fussiness
noun
|
|
titizlik,
aşırı özen
|
ferment
noun
|
|
maya,
mayalanma,
heyecan,
karışıklık
|
tingle
noun
|
|
sızlama,
karıncalanma,
heyecan
|
disturbance
noun
|
|
rahatsızlık,
bozukluk,
karışıklık,
kargaşa,
üzüntü
|
discomposure
noun
|
|
rahatsızlık,
kaygı,
sinirlenme
|
taking
noun
|
|
alma,
ele geçirme,
alış,
çalkalanma,
sallanma
|
fume
noun
|
|
duman,
pis kokulu duman,
keskin kokulu gaz,
tütsü,
öfke
|
precipitance
noun
|
|
acele,
acelecilik
|
precipitateness
noun
|
|
acelecilik
|
racket
noun
|
|
raket,
gürültü,
iş,
curcuna,
haraç
|
storm
noun
|
|
fırtına,
hücum,
kasırga,
kargaşa,
öfke
|
ruffle
noun
|
|
fırfır,
kırışıklık,
dalgalanma,
farbala,
kırmalı yaka
|
whirl
noun
|
|
koşuşturma,
fırıl fırıl dönme,
acele,
baş dönmesi,
karmakarışıklık
|
helter-skelter
noun
|
|
karışıklık
|
to-do
noun
|
|
gürültü,
patırtı
|
See Also in Turkish
Similar Words
acelecilik
noun
|
|
impetuosity,
speediness,
rashness,
headiness,
hastiness
|
çeviklik
noun
|
|
agility,
nimbleness,
fleetness
|
hızlılık
noun
|
|
speed,
speediness,
fastness,
readiness
|
sürat
noun
|
|
face,
speed,
velocity,
swiftness,
promptness
|
hız
noun
|
|
speed,
velocity,
pace,
impetus,
rapidity
|
ataklık
noun
|
|
impetuosity,
militancy,
dash,
mettle,
spunk
|
|
|
|
|
|