|
English Translation |
|
More meanings for isteksiz
reluctant
adjective
|
|
gönülsüz,
ağırdan alan
|
unwilling
adjective
|
|
gönülsüz
|
loath
adjective
|
|
gönülsüz
|
averse
adjective
|
|
gönülsüz,
hoşnutsuz,
karşı olan,
aksi görüşte olan
|
indisposed
adjective
|
|
rahatsız,
keyifsiz,
keyfi kaçmış,
soğumuş
|
disinclined
adjective
|
|
gönülsüz,
meyilsiz
|
jaded
adjective
|
|
yorgun,
tatsız tuzsuz,
bitkin,
zevksiz,
yavan
|
loth
adjective
|
|
isteksiz
|
halfhearted
adjective
|
|
gayretsiz,
gönülsüz,
gevşek
|
undesirous
adjective
|
|
istemeyen
|
grudging
adjective
|
|
gönülsüz,
kıskanç,
kinci,
haset,
kindar
|
languid
adjective
|
|
baygın,
durgun,
gayretsiz,
halsiz,
tembel
|
wet
adjective
|
|
ıslak,
yaş,
nemli,
sulu,
yağışlı
|
backward
adjective
|
|
geri,
geri kalmış,
ters,
çağdışı,
geç
|
gutless
adjective
|
|
korkak,
yüreksiz,
gönülsüz
|
repugnant
adjective
|
|
iğrenç,
aykırı,
itici,
karşı,
muhalif
|
sticky
adjective
|
|
yapışkan,
yapışkanlı,
yapış yapış,
zor,
ıslak
|
undisposed
adjective
|
|
gönülsüz
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|