|
English Translation |
|
More meanings for ara vermek
break
verb
|
|
kırmak,
kırılmak,
koparmak,
kopmak,
bozmak
|
lay off
verb
|
|
işten çıkarmak,
geçici olarak uzaklaştırmak,
kesmek,
bırakmak,
rahat bırakmak
|
have a break
verb
|
|
mola vermek
|
make a pause
verb
|
|
ara vermek
|
interrupt
verb
|
|
kesmek,
yarıda kesmek,
sözünü kesmek,
kapatmak,
söze karışmak
|
suspend
verb
|
|
askıya almak,
durdurmak,
asmak,
ertelemek,
iptal etmek
|
space out
verb
|
|
boşluk bırakmak,
aralık yapmak,
espas koymak
|
space
verb
|
|
boşluk bırakmak,
aralık bırakmak,
espas koymak,
aralıklı dizmek
|
pause
verb
|
|
duraklamak,
duraksamak,
tereddüd etmek
|
intermit
verb
|
|
durdurmak,
durmak,
kesilmek,
tatil olmak
|
lay over
verb
|
|
ertelemek,
mola vermek
|
lie off
verb
|
|
uzakta demirlemek
|
prorogue
verb
|
|
tatil olmak
|
recess
verb
|
|
oymak,
girinti yapmak,
yer açmak,
boşluğa yerleştirmek,
paydos etmek
|
remit
verb
|
|
affetmek,
göndermek,
bağışlamak,
günah çıkarmak,
iptal etmek
|
surcease
verb
|
|
bitmek,
kesilmek
|
discontinue
verb
|
|
durdurmak,
kesmek,
bırakmak,
devam etmemek,
son vermek
|
See Also in Turkish
vermek
verb
|
|
give,
grant,
yield,
serve,
deliver
|
ara
prefix, noun, adjective
|
|
intermediate,
interim,
break,
intermediary,
interval
|
Similar Words
|
|
|
|
|