|
English Translation |
|
More meanings for bitmek
end
verb
|
|
bitirmek,
son vermek,
sonuca ulaşmak,
sona ermek,
yok etmek
|
come to an end
verb
|
|
sona ermek,
tükenmek
|
finish
verb
|
|
bitirmek,
tamamlamak,
tüketmek,
mahvetmek,
mükemmelleştirmek
|
be at an end
verb
|
|
sona ermek,
sonuçlanmak,
tükenmiş olmak
|
expire
verb
|
|
sona ermek,
ölmek,
geçmek,
nefes vermek,
son nefesini vermek
|
run out
verb
|
|
dışarı koşmak,
akmak,
sızmak,
tükenmek,
sona ermek
|
adore
verb
|
|
tapınmak,
tapmak,
bayılmak,
delicesine sevmek
|
be very fond of
verb
|
|
çok sevmek
|
break off
verb
|
|
kopmak,
kırılmak,
koparmak,
bozmak
|
break up
verb
|
|
bitirmek,
parçalamak,
üzmek,
ayrılmak,
bozulmak
|
cease
verb
|
|
durdurmak,
kesmek,
durmak,
dinmek,
kesilmek
|
conclude
verb
|
|
sonuçlandırmak,
bitirmek,
karara varmak,
sonuç çıkarmak,
sonuçlanmak
|
die down
verb
|
|
kaybolmak,
solmak,
kesilmek,
sönmek
|
drop
verb
|
|
düşürmek,
bırakmak,
çıkarmak,
kesmek,
atmak
|
end off
verb
|
|
bitirmek,
son vermek,
sona ermek
|
end up
verb
|
|
sonuçlanmak,
boylamak,
düşmek,
olup çıkmak
|
fag
verb
|
|
yormak,
canını çıkarmak,
yorulmak,
didinmek,
canı çıkmak
|
lapse
verb
|
|
geçmek,
akıp gitmek,
dolmak,
kaymak,
sapmak
|
lay off
verb
|
|
işten çıkarmak,
geçici olarak uzaklaştırmak,
ara vermek,
kesmek,
bırakmak
|
leave off
verb
|
|
salıvermek,
dinmek,
giymemek,
takmamak,
sonuçlandırmak
|
be out of
verb
|
|
kalmamak,
kalmamış olmak,
bitmiş olmak,
hiç kalmamak,
yoksun olmak
|
quit
verb
|
|
çıkmak,
bırakmak,
ayrılmak,
vazgeçmek,
çekilmek
|
sprout
verb
|
|
filizlenmek,
çimlenmek
|
stop
verb
|
|
durdurmak,
durmak,
bırakmak,
kesmek,
son vermek
|
surcease
verb
|
|
ara vermek,
kesilmek
|
terminate
verb
|
|
bitirmek,
son vermek,
sona ermek,
sınırlamak,
sınır koymak
|
wear out
verb
|
|
eskitmek,
yormak,
tüketmek,
yorulmak,
tükenmek
|
vegetate
verb
|
|
büyümek,
ot gibi yaşamak
|
See Also in Turkish
bitmek üzere
adverb
|
|
it's almost done,
in the pipe line
|
safhalarla bitmek
verb
|
|
end with phases,
phase out
|
bitmek bilmeyen
adjective, adverb
|
|
endless,
no end of,
everlasting,
prolix
|
bitmek bilmemek
verb
|
|
do not finish,
drag on
|
ilişkisi bitmek
phrase
|
|
end of relationship,
have it out with
|
azalarak bitmek
verb
|
|
diminish,
tail away
|
bitmek bilmez
adjective
|
|
endless,
unsparing
|
süresi bitmek
verb
|
|
end of time,
fall in
|
yanıp bitmek
verb
|
|
blink,
burn out
|
işi bitmek
verb
|
|
work is over,
finish with
|
|
|
|
|
|