|
English Translation |
|
More meanings for ıslatmak
wet
verb
|
|
içki ile kutlamak
|
soak
verb
|
|
emmek,
çekmek,
ıslanmak,
sırılsıklam olmak,
banmak
|
drench
verb
|
|
sırılsıklam etmek,
ilaç içirmek
|
steep
verb
|
|
demlemek,
suda bekletmek,
suya koymak,
doyurmak,
içirmek
|
dampen
verb
|
|
kırmak,
nemlendirmek,
söndürmek,
ıslanmak,
tadını kaçırmak
|
damp
verb
|
|
köreltmek,
nemlendirmek,
söndürmek,
sindirmek,
gücünü azaltmak
|
moisten
verb
|
|
nemlendirmek,
nemlenmek
|
water
verb
|
|
sulamak,
su almak,
su vermek,
su katmak,
hârelemek
|
moisturize
verb
|
|
nemlendirmek,
nemlenmek
|
dowse
verb
|
|
su serpmek,
suya sokmak,
söndürmek,
çubukla yeraltı suyu aramak,
çubukla maden aramak
|
imbrue
verb
|
|
boyamak,
bulaştırmak
|
saturate
verb
|
|
doyurmak,
bombalamak,
emdirmek,
sırılsıklam etmek,
gına getirmek
|
sop
verb
|
|
yemeğin suyuna banmak,
suya bandırmak,
bandırmak
|
souse
verb
|
|
salamuraya bastırmak,
tuzlu suya bastırmak,
suya bastırmak,
suya daldırmak
|
sprinkle
verb
|
|
serpmek,
serpiştirmek,
sulamak,
lekelemek,
ekmek
|
swim
verb
|
|
yüzmek,
dönmek,
taşmak,
dolmak,
yüzdürmek
|
bedrabble
verb
|
|
çamurlamak
|
bedraggle
verb
|
|
çamurlamak
|
douse
noun
|
|
ıslatmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|