|
Turkish Translation |
|
See Also in English
seat belt
noun
|
|
emniyet kemeri
|
seat
noun, verb
|
|
oturma yeri,
koltuk,
oturtmak,
oturacak yer,
sandalye
|
fasten
verb
|
|
bağlamak,
tutturmak,
sabitlemek,
bağlanmak,
raptiyelemek
|
belt
noun, verb
|
|
kemer,
kayış,
kuşak,
bölge,
iklim kuşağı
|
See Also in Turkish
|
|
|
|
|
|