|
English Translation |
|
More meanings for kuruntu
delusion
noun
|
|
yanılgı,
hayal,
vesvese,
düş
|
cobweb
noun
|
|
örümcek ağı,
ağ,
hile,
örümcek ağının teli,
dayanıksız şey
|
imagination
noun
|
|
hayal gücü,
hayal,
imgelem,
tasavvur,
hayal etme
|
chimera
noun
|
|
canavar,
hayal ürünü korkunç yaratık,
tüm başlılar sınıfından hayvan,
ateş püskürten canavar,
gerçekleşmesi imkânsız düşünce
|
specter
noun
|
|
hayalet,
vesvese,
ürkütücü şey,
hayal
|
fantasy
noun
|
|
fantezi,
hayal,
imgelem,
kurgu,
düş
|
vision
noun
|
|
vizyon,
görme,
görüş,
hayal,
görme gücü
|
vapor
noun
|
|
buhar,
buğu
|
hip
noun
|
|
kalça,
kalça eklemi,
kıç,
kuşburnu,
çatı dış açısı
|
shyness
noun
|
|
utangaçlık,
çekingenlik,
ürkeklik,
sıkılganlık,
korkaklık
|
the dismals
noun
|
|
melânkoli
|
fears
noun
|
|
endişe,
kaygı,
kuşku,
şüphe
|
phantasy
noun
|
|
fantezi,
hayal,
hayal gücü,
imgelem,
kurgu
|
misgiving
noun
|
|
kuşku,
korku
|
unfounded suspicion
noun
|
|
asılsız şüphe
|
hypochondria
noun
|
|
hipokondri,
hastalık hastalığı,
evham,
melankoli
|
fancy
noun
|
|
fantezi,
hayal,
zevk,
düşünce,
heves
|
spectre
noun
|
|
hayalet,
vesvese,
ürkütücü şey,
hayal
|
vapour
noun
|
|
buhar,
buğu
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|