|
English Translation |
|
More meanings for yakınmak
gripe
verb
|
|
sancı vermek,
sızlatmak,
karnını ağrıtmak,
sızlanmak
|
complain
verb
|
|
sızlanmak,
söylenmek,
şikâyet etmek,
şikâyetçi olmak,
ihbar etmek
|
grumble
verb
|
|
homurdanmak,
mırıldamak,
mırıldanmak,
söylenmek,
dırdır etmek
|
beef
verb
|
|
şıkâyet etmek,
sızlanmak
|
kick
verb
|
|
tekmelemek,
tekme atmak,
tepmek,
çitme atmak,
tepinmek
|
belly
verb
|
|
şişmek,
sızlanmak,
şikâyet etmek
|
bemoan
verb
|
|
sızlanmak,
şikâyet etmek
|
grizzle
verb
|
|
inlemek,
sızlanmak,
mırıldanmak
|
grouch
verb
|
|
söylenmek,
homurdanmak
|
rail
verb
|
|
sövmek,
parmaklıkla çevirmek,
tırabzan koymak,
ray döşemek,
küfretmek
|
repine
verb
|
|
söylenmek,
şikâyetçi olmak,
küsmek
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|
|