|
English Translation |
|
More meanings for servet
fortune
noun
|
|
şans,
kısmet,
zenginlik,
kader,
uğur
|
wealth
noun
|
|
zenginlik,
varlık,
mal varlığı,
bolluk
|
assets
noun
|
|
varlıklar,
aktif,
mal varlığı,
alacaklar
|
property
noun
|
|
özellik,
mal,
mülk,
eşya,
nitelik
|
riches
noun
|
|
zenginlik,
hazine
|
pile
noun
|
|
kazık,
yığın,
hav,
küme,
tüy
|
treasure
noun
|
|
hazine,
define,
değerli insan
|
shekels
noun
|
|
para
|
possessions
noun
|
|
mal,
mülk,
varlık
|
gold
noun
|
|
altın,
altın para
|
means
noun
|
|
araç,
vesile,
varlık,
para
|
abundance
noun
|
|
bolluk,
bereket,
zenginlik,
coşkunluk,
taşkınlık
|
affluence
noun
|
|
bolluk,
zenginlik,
çokluk
|
substance
noun
|
|
madde,
cisim,
öz,
içerik,
esas
|
havings
noun
|
|
mal mülk,
varlık
|
effects
noun
|
|
ev eşyası,
kişisel eşyalar,
menkul kıymetler,
nakit toplamı,
bakiye
|
See Also in Turkish
Nearby Translations
|
|
|
|
|