|
English Translation |
|
More meanings for aksilik
mishap
noun
|
|
kaza,
felâket,
tâlihsizlik
|
setback
noun
|
|
gerileme,
başarısızlık,
kötüleşme,
geride inşa etme,
içeri hizada inşa etme
|
tantrum
noun
|
|
öfke nöbeti,
sinir
|
hitch
noun
|
|
aksama,
aksaklık,
çekiş,
çekme,
çekiverme
|
moodiness
noun
|
|
huysuzluk
|
misfortune
noun
|
|
felâket,
şanssızlık,
terslik,
kaza,
tâlihsizlik
|
trouble
noun
|
|
sorun,
sıkıntı,
arıza,
dert,
zahmet
|
bile
noun
|
|
safra,
öd,
huysuzluk
|
moods
noun
|
|
terslik,
gıcıklık,
kıllık
|
recalcitrance
noun
|
|
inatçılık,
söz dinlemezlik
|
slip
noun
|
|
kayma,
hata,
kayış,
sürçme,
külot
|
contrariety
noun
|
|
aykırılık,
uyuşmazlık,
terslik,
muhalefet
|
perversity
noun
|
|
sapıklık,
kötülük,
terslik,
yoldan çıkma,
inatçılık
|
misadventure
noun
|
|
kaza,
terslik
|
contretemps
noun
|
|
tâlihsizlik,
şanssızlık,
gaf,
pot
|
awkwardness
noun
|
|
beceriksizlik,
acemilik,
terslik,
kullanışsızlık,
sakarlık
|
reverse
noun
|
|
ters,
tersi,
geri vites,
arka taraf,
yenilgi
|
petulance
noun
|
|
alınganlık,
huysuzluk,
çabuk kızma
|
ill luck
noun
|
|
şanssızlık,
tâlihsizlik,
kör talih,
terslik,
uğursuzluk
|
rotten luck
noun
|
|
şanssızlık
|
crossness
noun
|
|
terslik,
huysuzluk,
kızgınlık
|
contrariness
noun
|
|
terslik,
inatçılık,
karşıtlık
|
dourness
noun
|
|
inatçılık
|
fractiousness
noun
|
|
huysuzluk,
serkeşlik,
dik kafalılık
|
hardness
noun
|
|
sertlik,
dayanıklılık,
zorluk,
sağlamlık,
katılık
|
gruffness
noun
|
|
hırçınlık,
kabalık,
boğukluk
|
vexatiousness
noun
|
|
can sıkıcılık
|
testiness
noun
|
|
asabilik,
alınganlık
|
sullenness
noun
|
|
sıkıcılık,
somurtkanlık,
asık suratlılık,
kasvet,
terslik
|
surliness
noun
|
|
huysuzluk,
somurtkanlık
|
slip-up
noun
|
|
yanlışlık,
hata,
gaf,
sürçme,
yanılma
|
See Also in Turkish
Similar Words
sıkıntı
noun
|
|
trouble,
distress,
annoyance,
hardship,
nuisance
|
tâlihsizlik
noun
|
|
misfortune,
mishap,
inauspiciousness,
ill luck,
contretemps
|
gerileme
noun, adjective
|
|
decline,
regression,
recession,
setback,
recessional
|
felâket
noun, adjective
|
|
disaster,
catastrophe,
calamity,
misfortune,
bane
|
kaza
noun, adjective
|
|
accident,
crash,
incident,
casualty,
wreck
|
afet
noun
|
|
disaster,
catastrophe,
calamity,
stunner,
cataclysm
|
|
|
|
|
|