|
English Translation |
|
More meanings for tarak
comb
noun
|
|
ibik,
fırça,
tepelik,
sorguç,
tepe kısmı
|
card
noun
|
|
kart,
kartpostal,
kartvizit,
belge,
tebrik kartı
|
dredger
noun
|
|
tarak makinesi,
tarama dubası,
taraklayan kimse,
ağlı kepçe kullanan kimse,
delikli serpme kutusu
|
drag
noun
|
|
direnç,
engel,
tırmık,
aptal,
etki
|
scollop
noun
|
|
tarak kabuğu,
deniz kabuğu
|
See Also in Turkish
tarak kabuğu
noun
|
|
scallop,
scallop shell,
cockleshell,
scollop,
cockle
|
beyaz tarak dişli ördek
noun
|
|
smew
|
tarak tezgâhı
noun
|
|
carder
|
tarak kabuğu şeklindeki kap
noun
|
|
comb-shaped container,
scallop shell
|
tarak kabuğunda fırınlamak
verb
|
|
bake in a comb,
scallop
|
tarak makinası
noun
|
|
card machine,
dredge
|
tarak makinesi
noun
|
|
comb machine,
dredger,
carder,
comber,
couloir
|
tarak şeklinde
adjective
|
|
comb-shaped,
dentate
|
tarak çizgisi
noun
|
|
comb line,
dragline
|
tarak dubası
noun
|
|
comb dub,
dredge
|
|
|
|
|
|
|