|
English Translation |
|
More meanings for sağlama bağlamak
secure
verb
|
|
sağlamak,
korumak,
sağlamlaştırmak,
güvenceye almak,
elde etmek
|
make sure
verb
|
|
emin olmak,
sağlama almak,
temin etmek,
unutmamak,
bakmak
|
anchor
verb
|
|
demirlemek,
demir atmak,
sunuculuk yapmak,
açık oturum yönetmek
|
clinch
verb
|
|
perçinlemek,
kökünden halletmek,
sıkı tutmak,
sıkıştırmak,
yapışmak
|
See Also in Turkish
See Also in English
supply
noun, adjective, verb, adverb
|
|
arz,
tedarik,
besleme,
sağlamak,
sağlama
|
connect
verb
|
|
bağlamak,
bağlanmak,
birleştirmek,
iletişim sağlamak,
devreye sokmak
|
to
preposition
|
|
için,
göre,
karşı,
-e,
-ye
|
|
|
|
|
|
|