|
English Translation |
|
More meanings for üzerine titremek
cocker
verb
|
|
şımartmak
|
coddle
verb
|
|
kaynatmak,
şımartmak,
hafif ateşte pişirmek,
özenle bakmak,
nazlı alıştırmak
|
dote
verb
|
|
delicesine sevmek,
bunamak,
tutkun olmak
|
fuss
verb
|
|
gereksiz yere telâşlanmak,
yaygara koparmak,
ince eleyip sık dokumak,
titizlenmek,
özen göstermek
|
spoonfeed
verb
|
|
şımartmak,
kaşıkla beslemek,
nazlı büyütmek,
desteklemek,
teşvik etmek
|
See Also in Turkish
See Also in English
tremble
noun, verb
|
|
titreme,
ürpermek,
titremek,
ürperme,
titreşmek
|
on
adjective, adverb, preposition
|
|
üzerinde,
ile,
üstünde,
-de,
yönünde
|
|
|
|
|
|
|