|
English Translation |
|
More meanings for düzlük
level
noun
|
|
seviye,
düzey,
zemin,
su terazisi,
düzeç
|
plain
noun
|
|
ova
|
flat
noun
|
|
kat,
bemol,
apartman dairesi,
düz yüzey,
patlak lastik
|
flatness
noun
|
|
yassılık,
tekdüzelik,
monotonluk,
kararlılık,
azimlilik
|
straight
noun
|
|
kent,
düz çizgi,
yarış çizgisi,
eşcinsel olmayan kimse,
uyuşturucu kullanmayan kimse
|
evenness
noun
|
|
eşitlik,
doğruluk,
dürüstlük,
tarafsızlık,
huzur
|
platform
noun
|
|
platform,
plato,
sahanlık,
rampa,
parti programı
|
esplanade
noun
|
|
meydan,
gezinti yeri
|
plainness
noun
|
|
sadelik,
yalınlık,
açıklık,
gösterişsizlik,
çirkinlik
|
floor
noun
|
|
kat,
zemin,
taban,
döşeme,
pist
|
fen
noun
|
|
bataklık,
çayır
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|
|