|
English Translation |
|
More meanings for ince eleyip sık dokumak
scrutinize
verb
|
|
dikkatle incelemek,
iyice incelemek
|
be too fussy
verb
|
|
ince eleyip sık dokumak
|
be too particular
verb
|
|
ince eleyip sık dokumak
|
fuss
verb
|
|
gereksiz yere telâşlanmak,
yaygara koparmak,
titizlenmek,
özen göstermek,
üzerine titremek
|
pick over
verb
|
|
ayıklamak,
burnunu sokmak,
karışmak
|
go over
verb
|
|
ayrıntılar üzerinde durmak,
sunmak,
yapmak,
muayene etmek,
taraf değiştirmek
|
go through
verb
|
|
ayrıntılar üzerinde durmak,
sunmak,
yapmak,
muayene etmek,
çekmek
|
niggle
verb
|
|
üzerinde durmak,
gereksiz ayrıntılarla uğraşmak,
detayları çok önemsemek,
kılı kırk yarmak
|
refine
verb
|
|
arıtmak,
inceltmek,
düzeltmek,
rafine etmek,
saflaştırmak
|
sift
verb
|
|
elemek,
kalburdan geçirmek,
gözden geçirmek,
kevgirle serpmek,
iyiyi kötüyü ayırmak
|
split
verb
|
|
bölmek,
ayırmak,
yarmak,
ayrılmak,
bölünmek
|
go over with a fine comb
phrase
|
|
kılı kırk yarmak
|
pick holes in
phrase
|
|
kusur bulmak,
ince alay etmek
|
split hairs
phrase
|
|
kılı kırk yarmak,
titiz davranmak
|
See Also in Turkish
sık
adjective, adverb
|
|
stylish,
frequent,
dense,
thick,
close
|
ince
adjective
|
|
thin,
fine,
slim,
subtle,
slender
|
dokumak
verb
|
|
weave,
knit
|
Similar Words
dik dik bakmak
verb
|
|
stare,
stare at,
fix,
glare,
gaze
|
incelemek
verb
|
|
examine,
investigate,
study,
analyze,
view
|
gözünü dikmek
verb
|
|
stare,
gaze,
fix,
gaze at,
gaze on
|
denetlemek
verb
|
|
audit,
check,
control,
inspect,
examine
|
|
|
|
|
|