|
English Translation |
|
More meanings for meydan okumak
challenge
verb
|
|
düelloya davet etmek,
boy ölçüşmek,
davet etmek,
kafa tutmak,
hiçe saymak
|
defy
verb
|
|
küçümsemek,
karşı gelmek,
karşılaşmaya davet etmek,
gücünü aşmak,
kışkırtmak
|
dare
verb
|
|
cesaret etmek,
kalkışmak,
cüret etmek,
riske girmek,
kafa tutmak
|
beard
verb
|
|
karşı gelmek
|
brave
verb
|
|
göğüs germek,
cesaretle karşı koymak
|
outface
verb
|
|
bakışları ile altetmek
|
stump
verb
|
|
sorularıyla şaşırtmak,
afallatmak,
ezmek,
kafa tutmak,
seçim propagandası yapmak
|
tempt
verb
|
|
özendirmek,
kışkırtmak,
ayartmak,
baştan çıkarmak
|
have a chip an one's shoulder
phrase
|
|
öfkesi burnunda olmak,
kavgaya hazır olmak
|
throw down the gage to
phrase
|
|
meydan okumak
|
fling down the gauntlet
phrase
|
|
düelloya davet etmek
|
fling down the glove
phrase
|
|
düelloya davet etmek
|
throw down the glove
phrase
|
|
düelloya davet etmek
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|
|