|
English Translation |
|
More meanings for kovmak
fire
verb
|
|
yakmak,
ateşlemek,
alev almak,
ateş almak,
işten atmak
|
expel
verb
|
|
çıkarmak,
dışarı atmak,
sürmek,
sürgün etmek
|
ax
verb
|
|
kısmak,
azaltmak,
sepetlemek,
işten kovmak
|
dismiss
verb
|
|
reddetmek,
bırakmak,
işten çıkarmak,
azletmek,
görevden almak
|
bounce
verb
|
|
zıplamak,
sıçramak,
fırlamak,
dalmak,
girivermek
|
exclude
verb
|
|
dışlamak,
hariç tutmak,
çıkarmak,
dışında tutmak,
dahil etmemek
|
banish
verb
|
|
sürmek,
defetmek,
sürgün etmek,
kafasından atmak,
aklından çıkarmak
|
elbow out
verb
|
|
atmak
|
eject
verb
|
|
çıkarmak,
atmak,
fırlatmak,
uçaktan atlamak
|
drive out
verb
|
|
çıkarmak,
sürmek,
araba ile yol almak
|
drive away
verb
|
|
defetmek,
arabayla uzaklaşmak,
savmak
|
dislodge
verb
|
|
çıkarmak,
yerinden oynatmak,
evi boşalttırmak
|
chuck out
verb
|
|
atmak,
yaka paça çıkarmak,
çöpe atmak,
kapı dışarı etmek
|
cast out
verb
|
|
sürmek,
uzaklaştırmak
|
cashier
verb
|
|
atmak,
işine son vermek
|
can
verb
|
|
-ebilmek,
yapabilmek,
edebilmek,
olabilmek,
konservesini yapmak
|
boot
verb
|
|
tekme atmak,
tekmelemek,
tepmek
|
axe
verb
|
|
kısmak,
azaltmak,
sepetlemek,
işten kovmak
|
sack
verb
|
|
soymak,
işten atmak,
sepetlemek,
çuvala koymak,
yağmalamak
|
kick out
verb
|
|
kırmızı kart göstermek
|
turn away
verb
|
|
başka tarafa döndürmek,
defetmek,
geri çevirmek
|
turf out
verb
|
|
dışarı atmak
|
show out
verb
|
|
kapıya kadar geçirmek,
uğurlamak,
kapıyı göstermek
|
shoo away
verb
|
|
kışkışlamak
|
shoo
verb
|
|
yönlendirmek,
kışkışlamak
|
send away
verb
|
|
göndermek,
uzaklaştırmak
|
get rid of
verb
|
|
başından savmak,
kurtulmak,
savuşturmak,
başından atmak,
temizlemek
|
repulse
verb
|
|
püskürtmek,
itelemek,
itmek,
itici gelmek,
iğrendirmek
|
pack off
verb
|
|
defetmek
|
out
verb
|
|
çıkarmak,
dışarı çıkarmak,
dışarı atmak,
nakavt etmek
|
order out
verb
|
|
çıkmasını söylemek,
çıkarmak
|
order away
verb
|
|
gitmesini söylemek,
yollamak,
göndermek
|
fend off
verb
|
|
savuşturmak,
defetmek
|
turn out
verb
|
|
tersyüz etmek,
tersini çevirmek,
içini dışına çevirmek,
boşaltmak,
dışarı çıkarmak
|
exile
verb
|
|
sürgüne göndermek,
sürgün etmek,
sürmek
|
give the gate
phrase
|
|
işten çıkarmak
|
give the bag
phrase
|
|
kovmak
|
give the sack
phrase
|
|
işten atmak,
sepetlemek
|
give the push
phrase
|
|
işten atmak
|
show the door
phrase
|
|
kapı dışarı etmek,
kapıyı göstermek
|
give the chuck
phrase
|
|
işten atmak,
el çektirmek
|
make a clean sweep of
phrase
|
|
kapı dışarı etmek,
yakasını kurtarmak
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|