|
English Translation |
|
More meanings for zarar vermek
damage
verb
|
|
hasara uğratmak,
bozmak,
hasar yapmak,
değerini düşürmek
|
do a disservice
verb
|
|
zarar vermek
|
do harm
verb
|
|
fenalık etmek
|
encroach
verb
|
|
tecâvüz etmek,
sokulmak,
kötüye kullanmak
|
flaw
verb
|
|
çatlatmak,
yarmak,
sakatlamak,
hasara uğratmak
|
harm
verb
|
|
incitmek,
kötülük etmek
|
hurt
verb
|
|
incitmek,
kırmak,
acıtmak,
canını yakmak,
yaralamak
|
impair
verb
|
|
bozmak,
zayıflatmak,
azaltmak
|
infest
verb
|
|
kaplamak,
istila etmek,
doldurmak,
bürümek
|
injure
verb
|
|
yaralamak,
incitmek,
sakatlamak,
zedelemek,
kötülük etmek
|
scathe
verb
|
|
yakmak,
incitmek
|
scourge
verb
|
|
kırbaçlamak,
kamçılamak,
cezalandırmak,
başına belâ olmak
|
shatter
verb
|
|
bozmak,
kırmak,
yıkmak,
parçalamak,
harap etmek
|
spite
verb
|
|
kin gütmek,
üzmek,
hıncını almak
|
prejudice
verb
|
|
etki altında bırakmak,
önyargılı olmasına neden olmak
|
See Also in Turkish
See Also in English
|
|
|
|
|