|
English Translation |
|
More meanings for kendine gelmek
regain consciousness
verb
|
|
bilinci yerine gelmek
|
come to one's senses
verb
|
|
aklı başına gelmek
|
be oneself again
verb
|
|
kendine gelmek
|
collect oneself
verb
|
|
kendini toplamak,
toparlanmak
|
come to life
verb
|
|
canlanmak
|
recover oneself
verb
|
|
kendini toplamak
|
recover
verb
|
|
kurtarmak,
geri kazanmak,
kurtulmak,
iyileşmek,
toplamak
|
pull round
verb
|
|
iyileşmek,
iyileştirmek,
kendine gelmesini sağlamak
|
perk up
verb
|
|
canlanmak,
neşelenmek,
dikmek,
kaldırmak,
başını dikmek
|
come to
verb
|
|
gelmek,
varmak,
ulaşmak,
payına düşmek,
kalmak
|
perk
verb
|
|
dikmek,
neşelenmek,
canlanmak,
kaldırmak,
başını dikmek
|
gather oneself together
phrase
|
|
aklını başına toplanmak
|
See Also in Turkish
See Also in English
come
noun, verb
|
|
hadi,
gelmek,
ulaşmak,
görünmek,
meni
|
oneself
pronoun
|
|
kendini,
kendine,
kendi,
kendisi,
kendi kendini
|
to
preposition
|
|
için,
göre,
karşı,
-e,
-ye
|
|
|
|
|
|
|