|
English Translation |
|
More meanings for sağanak
downpour
noun
|
|
şiddetli yağmur
|
soaker
noun
|
|
sağanak
|
thunderstorm
noun
|
|
gök gürültülü fırtına
|
shower
noun
|
|
duş,
hafif yağmur,
kısa süreli yağmur,
hediye yağmuru
|
rainfall
noun
|
|
yağış miktarı
|
flurry
noun
|
|
telaş,
heyecan,
ani rüzgâr,
kısa ve şiddetli yağış,
bora
|
drench
noun
|
|
ıslatma,
sırılsıklam etme,
zorla içirilen ilaç
|
torrent
noun
|
|
sel,
lâv seli
|
spate
noun
|
|
sel,
su taşkını,
akın,
kalabalık
|
spatter
noun
|
|
sıçrayan şey,
çamur lekesi,
sıçrayan çamur
|
heavy shower
noun
|
|
sağanak
|
squall
noun
|
|
fırtına,
bora,
kasırga,
ani ve şiddetli rüzgâr,
kargaşa
|
hail
noun
|
|
dolu,
yağmur,
selamlama,
seslenme
|
waterspout
noun
|
|
şiddetli ve ani yağmur,
deniz hortumu
|
soak
noun
|
|
ıslatma,
emme,
ıslanma,
içkici,
çekme
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|
|