|
English Translation |
|
More meanings for yağdırmak
rain
verb
|
|
yağmur yağmak,
yağmak,
yağmuruna tutmak,
şakır şakır akmak
|
volley
verb
|
|
yaylım ateşe tutmak,
topa yere değmeden vurmak
|
flood
verb
|
|
basmak,
akın etmek,
istila etmek,
sel basmak,
su basmak
|
hail
verb
|
|
çağırmak,
selamlamak,
topa tutmak,
yağmak,
dolu yağmak
|
heap up
verb
|
|
yığmak,
kümelemek,
toplamak,
kümelenmek
|
hurl
verb
|
|
savurmak,
fırlatmak,
atmak,
İrlanda hokeyi oynamak
|
pelt
verb
|
|
atmak,
taş atmak,
taşlamak,
taşa tutmak,
fırlatmak
|
pour
verb
|
|
dökmek,
boşaltmak,
akıtmak,
dökülmek,
akmak
|
pour forth
verb
|
|
dökülmek,
taşmak,
küfür yağdırmak
|
pour out
verb
|
|
dökmek,
dökülmek,
akmak,
taşmak,
küfür yağdırmak
|
shower
verb
|
|
yağmuruna tutmak,
dökmek,
yağmuruna tutulmak
|
volley forth
verb
|
|
yağmuruna tutmak
|
volley out
verb
|
|
yağmuruna tutmak
|
hail down
phrase
|
|
yağmak,
topa tutmak
|
See Also in Turkish
|
|
|
|
|
|