|
English Translation |
|
More meanings for ortaya koymak
put forth
verb
|
|
ileri sürmek,
iddia etmek,
yayınlamak,
göstermek,
harcamak
|
produce
verb
|
|
üretmek,
yetiştirmek,
yapmak,
vermek,
yayınlamak
|
set forth
verb
|
|
ileri gelmek,
öne sürmek,
yola çıkmak,
yola koyulmak
|
present
verb
|
|
sunmak,
bulunmak,
tanıtmak,
takdim etmek,
ibraz etmek
|
prove
verb
|
|
kanıtlamak,
ispatlamak,
göstermek,
ispat etmek,
denemek
|
execute
verb
|
|
gerçekleştirmek,
yapmak,
yerine getirmek,
idam etmek,
sergilemek
|
exhibit
verb
|
|
sergilemek,
göstermek,
sunmak,
teşhir etmek
|
introduce
verb
|
|
tanıtmak,
tanıştırmak,
sunmak,
getirmek,
öğretmek
|
propound
verb
|
|
arzetmek,
ileri sürmek,
onaya sunmak,
önermek,
teklif etmek
|
See Also in Turkish
See Also in English
put
noun, adjective, verb
|
|
koymak,
yerleştirmek,
sokmak,
atmak,
bırakmak
|
forth
adverb
|
|
ileri,
dışarı,
başka,
sair,
diğer
|
Similar Words
|
|
|
|
|