Appearance
Use device theme  
Dark theme
Light theme

What does ağız mean in Turkish?

English Translation
More meanings for ağız
mouth noun
haliç, surat asma
oral adjective
oral, sözlü, ağızdan, oral yolla
opening noun
açılış, açma, açılma, delik, açış
lip noun
dudak, kenar, küstahlık
orifice noun
ağız
dialect noun
lehçe, diyalekt
outlet noun
çıkış, priz, fiş, pazar, satış yeri
muzzle noun
ağızlık, hayvan burnu, top ağzı
accent noun
vurgu, aksan, şive, önem, ayırıcı özellik
edge noun
kenar, üstünlük, keskin kenar, kıyı, keskinlik
gob noun
bahriyeli, denizci, kütle, pıhtı, tükürük
brim noun
kenar, şapka siperi
jaws noun
ağız
jaw noun
çene, can sıkıcı öğüt, nasihat faslı, gevezelik, dırdır
vent noun
delik, hava deliği, kıç, burun deliği, yanardağ ağzı
kisser noun
yüz, surat
beak noun
gaga, burun, ibrik ağzı, hakim, yargıç
cutting edge noun
keskin kenar, bıçak ağzı
stoma noun
gözenek
trap noun
tuzak, kapan, ayırıcı, dolap, fırlatıcı
embouchure noun
nehir ağzı, ağız kısmı, çalgıyı ağıza yerleştirme şekli
beestings noun
ineğin doğumdan sonraki ilk sütü
ventage noun
delik, kaçacak delik
potato trap noun
ağız
brink noun
kenar, kıyı, eşik
keen edge noun
keskin yüz
debouchment noun
açığa çıkış
chop noun
pirzola, doğrama, çırpıntı, vuruş, mühür
Find more words!
Use * for blank tiles (max 2) Advanced Search Advanced Search
Use * for blank spaces Advanced Search
Advanced Word Finder
See Also in Turkish
Nearby Translations
Translate from Turkish
go
Word Tools Finders & Helpers Other Languages More Synonyms
Copyright WordHippo © 2024