|
English Translation |
|
More meanings for eğlendirmek
amuse
verb
|
|
güldürmek,
oyalamak,
neşelendirmek
|
beguile
verb
|
|
kandırmak,
büyülemek,
ayartmak,
aklını çelmek,
cezbetmek
|
break up
verb
|
|
bitirmek,
parçalamak,
üzmek,
ayrılmak,
bitmek
|
divert
verb
|
|
yönlendirmek,
dağıtmak,
çevirmek,
başka yöne çekmek,
ayırmak
|
entertain
verb
|
|
ağırlamak,
oyalamak,
misafir etmek,
aklında bulundurmak
|
feast
verb
|
|
ziyafet çekmek,
ziyafet vermek,
ağırlamak,
doya doya yapmak,
tadını çıkarmak
|
recreate
verb
|
|
canlandırmak,
tazelemek,
dinlendirmek
|
regale
verb
|
|
ziyafet çekmek,
ağırlamak,
mest olmak,
hoşça vakit geçirtmek,
keyfine bakmak
|
tickle
verb
|
|
gıdıklamak,
gıdıklanmak,
güldürmek
|
Similar Words
güldürmek
verb
|
|
make laugh,
set laughing,
amuse,
tickle
|
cezbetmek
verb
|
|
attract,
draw on,
fascinate,
magnetize,
charm
|
kıvrılmak
verb
|
|
curl,
bend,
sweep,
squirm,
twist about
|
aklını başından almak
verb
|
|
take over the mind,
allure,
sweep off his feet,
enamor,
enamour
|
|
|
|
|
|