|
English Translation |
|
More meanings for kızarmak
blush
verb
|
|
kırmızılaşmak,
yüzü kızarmak,
utanmak
|
glow
verb
|
|
parlamak,
kıpkırmızı olmak,
korlaşmak,
kızıllaşmak,
coşmak
|
brown
verb
|
|
karamak
|
turn red
verb
|
|
kırmızılaşmak,
kızıllaşmak
|
go red
verb
|
|
kırmızılaşmak,
kızıllaşmak
|
redden
verb
|
|
kırmızılaşmak,
kırmızılaştırmak,
kızıllaşmak
|
be roasted
verb
|
|
kavrulmak,
pişmek
|
be fried
verb
|
|
kızarmak
|
be toasted
verb
|
|
kızarmak
|
color
verb
|
|
renklendirmek,
boyamak,
renk vermek,
renk katmak,
çarpıtmak
|
color up
verb
|
|
kızarmak
|
crimson
verb
|
|
kırmızılaştırmak,
kıpkırmızı olmak
|
flame
verb
|
|
alevlenmek,
alev alev yanmak,
alev almak,
kıpkırmızı olmak
|
toast
verb
|
|
kızartmak,
kadeh kaldırmak,
ısıtmak,
yanmak,
şerefine içmek
|
See Also in Turkish
Nearby Translations
|
|
|
|
|
|