|
English Translation |
|
More meanings for hafifletmek
lighten
verb
|
|
aydınlatmak,
rengini açmak,
açmak,
aydınlanmak,
rahatlatmak
|
alleviate
verb
|
|
azaltmak,
dindirmek,
yatıştırmak,
bastırmak,
teskin etmek
|
relieve
verb
|
|
rahatlatmak,
dindirmek,
kurtarmak,
nöbeti devralmak,
avutmak
|
ease
verb
|
|
kolaylaştırmak,
rahatlatmak,
dindirmek,
yatıştırmak,
gevşetmek
|
extenuate
verb
|
|
mazur göstermek,
hafife almak,
ciddiye almamak
|
weaken
verb
|
|
zayıflatmak,
güçsüzleştirmek,
zayıflamak,
cansızlaştırmak,
gücünü azaltmak
|
allay
verb
|
|
yatıştırmak,
gidermek,
bastırmak,
sakinleştirmek
|
appease
verb
|
|
yatıştırmak,
sakinleştirmek,
bastırmak,
gidermek,
gönlünü almak
|
assuage
verb
|
|
yatıştırmak,
dindirmek,
bastırmak
|
attenuate
verb
|
|
azaltmak,
inceltmek,
söndürmek,
seyreltmek,
kısmak
|
commute
verb
|
|
çevirmek,
değiştirmek,
değiş tokuş etmek,
takas etmek
|
de-escalate
verb
|
|
hızını düşürmek,
şiddetini azaltmak,
azalmak,
önemini yavaş yavaş kaybetmek
|
deaden
verb
|
|
azaltmak,
kesmek,
duygusuzlaştırmak,
katılaştırmak,
matlaştırmak
|
emasculate
verb
|
|
zayıflatmak,
hadım etmek,
iğdiş etmek,
fakirleştirmek,
bozmak
|
facilitate
verb
|
|
kolaylaştırmak,
rahatlatmak,
olanak tanımak
|
mitigate
verb
|
|
azaltmak,
yatıştırmak
|
moderate
verb
|
|
yatıştırmak,
yumuşatmak,
yumuşamak,
başkanlık etmek
|
modify
verb
|
|
değiştirmek,
değişiklik yapmak,
nitelemek,
değişmek,
tamlamak
|
palliate
verb
|
|
mazur göstermek,
örtbas etmek
|
qualify
verb
|
|
nitelemek,
nitelendirmek,
yeterlik kazanmak,
tanımlamak,
karakterize etmek
|
remit
verb
|
|
affetmek,
göndermek,
bağışlamak,
günah çıkarmak,
iptal etmek
|
soft-pedal
verb
|
|
pedal ile çalmak,
yumuşatmak,
hafife almak
|
subdue
verb
|
|
bastırmak,
boyun eğdirmek,
kontrolüne almak,
zorlamak,
baskı yapmak
|
water
verb
|
|
sulamak,
su almak,
su vermek,
su katmak,
hârelemek
|
See Also in Turkish
Similar Words
|
|
|
|
|