|
English Translation |
|
More meanings for kıyameti koparmak
make a great fuss
verb
|
|
kıyameti koparmak
|
raise Cain
verb
|
|
karışıklık çıkarmak
|
pop off
verb
|
|
çekip gitmek,
ölmek,
ortalığı birbirine katmak,
bağırıp çağırmak
|
ramp and rage
verb
|
|
küplere binmek,
köpürmek
|
be on the rampage
verb
|
|
cinleri tepesinde olmak,
siniri tepesinde olmak
|
go on the rampage
verb
|
|
heyheyleri tutmak,
cinleri tepesine çıkmak,
tepesi atmak
|
row
verb
|
|
kürek çekmek,
sandalla gezdirmek,
kürekle donatmak,
kavgaya karışmak,
gürültü yapmak
|
kick up a row
verb
|
|
gürültü yapmak,
yeri göğü inletmek,
ortalığı birbirine katmak,
hır çıkarmak,
kavga çıkarmak
|
storm
verb
|
|
hücum etmek,
şiddetli esmek,
fırtına gibi esmek,
öfkelenmek,
saldırmak
|
raise hell
phrase
|
|
karışıklık çıkarmak
|
raise the roof
phrase
|
|
ortalığı inletmek,
yeri göğü inletmek,
bağıra çağıra yakınmak
|
raise a stink
phrase
|
|
olay çıkarmak,
şiddetle itiraz etmek,
şikâyetçi olmak
|
kick up a stink
phrase
|
|
olay çıkarmak,
şiddetle itiraz etmek,
şikâyetçi olmak
|
See Also in Turkish
See Also in English
make
noun, verb
|
|
yapmak,
sağlamak,
yaptırmak,
etmek,
elde etmek
|
fur
noun, verb
|
|
kürk,
post,
dil pası,
kireç tabakası,
kürklü hayvan
|
the
|
|
|
fly
noun, verb
|
|
sinek,
uçmak,
uçma,
uçuş,
uçurmak
|
|
|
|
|
|