|
English Translation |
|
More meanings for ciddi
serious
adjective
|
|
önemli,
ağır,
ağırbaşlı,
şakaya gelmeyen
|
grave
adjective
|
|
ağır,
önemli,
kasvetli,
kalın,
sıkıcı
|
important
adjective
|
|
önemli,
mühim,
saygın,
nüfuzlu,
okkalı
|
critical
adjective
|
|
kritik,
hassas,
eleştirici,
titiz
|
earnest
adjective
|
|
ağırbaşlı,
samimi,
gerçek,
hevesli,
çalışkan
|
solemn
adjective
|
|
ağırbaşlı,
kutsal,
resmi,
heybetli,
önemli
|
sober
adjective
|
|
ölçülü,
ağırbaşlı,
sade,
makul,
akla yatkın
|
businesslike
adjective
|
|
pratik,
sistemli
|
momentous
adjective
|
|
önemli,
mühim
|
staid
adjective
|
|
vakur,
ağırbaşlı,
sabit
|
austere
adjective
|
|
sade,
sert,
ağırbaşlı,
haşin,
hoşgörüsüz
|
devout
adjective
|
|
dindar,
samimi,
sadık,
içten,
istekli
|
sedate
adjective
|
|
oturaklı,
sakin,
ağırbaşlı,
uslu,
aklı başında
|
unsmiling
adjective
|
|
somurtkan,
gülmeyen
|
capital
adjective
|
|
büyük,
ölüm,
ana,
baş,
önemli
|
mortally
adverb
|
|
dehşetle,
ölecek şekilde
|
gut
adjective
|
|
içgüdüsel,
içten,
ateşli,
coşkulu,
önemli
|
forbidding
adjective
|
|
haşin,
korkutucu,
sert,
tehlikeli,
riskli
|
eventful
adjective
|
|
olaylı,
maceralı,
önemli
|
demure
adjective
|
|
ağırbaşlı,
çekingen,
ölçülü,
sözde mahcup
|
starched
adjective
|
|
kolalı,
sert,
resmi tavırlı
|
sober-minded
adjective
|
|
ölçülü,
makul,
ağırbaşlı,
aklı başında
|
See Also in Turkish
Nearby Translations
|
|
|
|
|